Benim Hikayem 10
Benim Hikayem 10
10
Okulda günler sıradan geçiyor, yaptığım en heyecanlı eylem kantin kalabalığında Fatmanın arkasındaki yerimi almak oluyordu. Fatmayla evindeki öpüşmemiz dışındaki tek yakınlığım da buydu. Bi ara dayanamayıp ben sordum,
-Bu akşam size geleyim mi, ders çalışırız… bu masum soruyu sormak için bile ne kadar çok zorlanmıştım… o ise hiç umursamadan gülümseyerek omzunu silkmiş…
-Tamam gel bu akşam deyivermişti…
Ulan kaç gündür niye sormuyorum ben buna diye kendi kendime epey küfür ettim.
Neredeyse birbirinin kopyası olaylar yaşanmış, Melahat abla;
–Fatooş diyerek Fatmayı çağırmış, biz de kısa bir sürede defterleri kitapları yatağa sehpaya yayarak, ilk kontrollerin müspet geçmesi için mizanseni hazırlamıştık bile. Çok geçmeden çay ve bisküvit tepsisi de gelmişti. Bu kez getiren kız kardeşi Birsen’di. Annesinden daha kuşkuyla bakan gözlerle ablasına, bizi sanki gözaltında tutuğunu ima edercesine ters bir bakış fırlattı ama atma hiç umursamadı bile… bu kız oldum olası beni ürkütüyordu. Gene öyle oldu. Sanki her şeyi biliyormuş da aniden baskına gelecekmiş gibi bir kuşkuya kapıldım. Fatmanın umursamamasından cesaret alarak işi oluruna bırakmaya karar verdim. Birsen kapıdan çıkar çıkmaz Fatmaya iyice sokularak boynuna bir öpücük kondurdum. Döndü kafamı tutarak başımı kendisine doğru çekerek emreder gibi bir sesle
-Gel bakayım buraya… deyip dudaklarını ağzıma yapıştırdı. Öpmüyor yiyordu sanki beni. Canıma minnetti zaten. Kendimi onun kollarına bıraktım. Sanki erkek olan oymuş gibi dudaklarımı yalıyor, dilini ağzıma sokuyor, benim yapmaya cesaret edemediğim ne varsa yapıyor beni zevkten uçuruyordu. Sikim taş gibi olmuştu. Fatmanın elini tutarak sikimin üstüne götürdüm. Pantolonumun üstünden taş gibi olan sikimi okşamaya mıncıklamaya başladı. Gittikçe artan bi şiddetle sikimi mıncıklıyor koparacakmış gibi çekiştiriyordu. İki dakikada perişan olmuştum.
-Dur yavaş ol canım yanıyor… diyerek ayağa kalkmasam donuma boşalacaktım. Bir bahane bulup hızını kesmeliydim yoksa rezil olacaktım.
-Ben bi su içip geleyim.
Söyler söylemez kendimi dışarıya attım. Doğruca tuvalete gittim. Hızla pantolonumu indirip sikimi şöyle bir avuçlayıp okşamamla boşalmam bir oldu… ucuz atlatmıştım. Hızlıca toparlanıp mutfağa gittim. Melahat ablanın televizyon seyrettiği odanın önünden geçerken,
-Bir şey lazım olursa söyleyin Birsen getirsin evladım… diye seslendi
-Önemli değil sadece su içeceğim Melahat abla dedim tv seyretmeye devam etti.
Biraz kendime gelmiştim. Doğruca odaya döndüm. Kapıyı kapattım. Fatma yatağa yayılmış oturuyordu. Yanına uzandım. Tekrar dudaklarına yumuldum ama bu kez sevişmeyi kontrol eden ben olmak istiyordum. Bir yandan dudaklarını emiyor bir yandan da elimi eteğinin altından külotuna doğru götürerek amcığını külotun üzerinden okşuyordum. Kıvranma sırası Fatma’daydı. Elim apış arasına amcığının üzerine rastgele hareket ediyordu ama bu bile Fatmayı çıldırtmaya yetiyordu. Dudaklarını bırakmadan gömleğinden bir iki düğme daha açtım. Şimdi hem memelerini öpüyor hem de külodunun üstünden amcığını okşuyordum. Memelerine ne yapmam gerektiğini net olarak bilmiyordum. Rastgele öpmeye devam ederken Fatma kendi memesini alttan destekleyerek
-Em, dedi. Meme ucunu ağzıma alarak emmeye başladım. Külodunun üstünden amcığını okşayan parmaklarımı da bi cesaretle amcığına dokununca elimi biraz yukarıya amcığının başladığı noktaya çekti
-Oyna, dedi. Orada küçük bir çıkıntıyla oynamaya başlamamla Fatma’nın kıvranmaları arttı. O kıvrandıkça ben gaza geliyor, hem memesini daha kuvvetli emiyor hem de bızırını da daha bi hararetle okşuyordum. Fatmanın kıvranmaları küçük küçük inlemelere dönüştü. Bi ara gözleri kaydı bir şeyler oluyordu. Bayılacak zannettim. Derin bir ‘ooh’ çekti. Kendini bırakıverdi yatağın üzerine iyice yayıldı. Ben hala memesini emmeye devam ediyordum. Başımı ittirdi.
-Yeter, dedi.
Anladığım kadarıyla benim Metinin boşaldığı gibi boşalmış olmalıydı. Tekrar dudaklarından öpmeye çalıştım. Beni iterek.
-Olmaz şimdi gelen olur, diyerek izin vermedi.
O akşam başka da önemli bir şey olmadı. Biraz daha oyalandık. Fatmayı seyrediyordum. İnce yüzü dağınık saçları olgun memeleri biçimli düzgün bacakları… “bu çok güzel bir kız…”diye düşünüyordum. Defterlerimi kitaplarımı toparlayıp çıkmaya hazırlanıyordum ki ben odadan çıkmadan önce;
-Biliyorsun bunlar aramızda kalacak… diye tembih etmeyi de ihmal etmedi.
Kapıya yöneldiğimde kapıda bir gölgenin hızla uzaklaştığını fark ederek korktum. Birsen olmalıydı. Melahat abla olsa ağzımıza sıçar diye düşündüm. Ama kim olduğunu anlayamadım.
-Ben çıkıyorum Melahat Abla diye seslendim.
-Güle güle oğlum. Annene selam söyle diye seslendi odadan…
Evet, Fatma’yı seviyordum. Beni mutlu ediyordu. Ben de onu mutlu etmeyi başarmıştım. Gururla evime doğru giderken bütün olanı biteni Metin’e anlatmak için sabırsızlanıyordum.
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Yorum gönder